Birçok kronik hastalıkta önemli bir risk faktörü olan obezite uyku apnesi için de son derece önemli bir risk faktörüdür. Daha iyi anlaşılması için uyku apnesi nedir ve obezite ile nasıl bir ilişkisi vardır açıklayalım.
Apne en az 10 saniye boyunca ağız ve burun solunumunun durmasıdır. Uyku sırasındaki solunum duraklamalarından kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına sebep olan önemli hastalıktır. Uykudaki solunum duraklamaları sonucunda kandaki oksijen miktarı azalır ve karbondioksit miktarı artar. Uyku apnesi, tedbir alınmadığı takdirde ölümle sonuçlanabilmektedir. Hastalığın bu denli ciddi sonuçları olduğu toplum içinde çok fazla bilinmemektedir. Solunum durmaları (apne) veya azalmaları (hipopne) gece içinde yüzlerce defa tekrarlayabilmekte ve bunların ancak çok az bir kısmı hastanın yakınları tarafından fark edilmektedir. Bu nedenlerle uyku apnesi uzmanlarca sinsi ilerleyen bir hastalık olarak nitelendirilmektedir.
Obstrüktif uyku apnesi sendromu genel toplumda sık görülen ve yaşam kalitesini ciddi düşüren bir hastalıktır. Obstrüktif uyku apnesi sendromu ile ilgili en önemli risk faktörleri şunlardır.
- erkek cinsiyet,
- yaş ve
- vücut kitle indeksinin yüksek olmasıdır.
- Yaş ile görülme sıklığı artar. Orta yaş grubunda % 2-4 yaygınlığa sahipken yaşlı hastalarda % 20’e kadar yükselir. Orta yaş grubunda erkek kadın oranı 2-3/1 şeklinde görülür.
✓ Yine hormonların hastalık üzerinde etkisi bulunmaktadır. Menapoz sonrasında kadınlarda Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu prevelansı artmaktadır. Kadınlarda ve erkeklerde uygulanan androjen tedavisi ile Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu şiddetinin arttığı tespit edilmiştir.
✓ Kronik hastalıkların gruplar arasında görülme sıklığına bakıldığında Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu şiddeti arttıkça kalp hastalıkları, Diyabet, KOAH ve hipertansiyon görülme oranın buna paralel olarak arttığı saptanmıştır
✓ Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu olan hastaların 2/3’sini şişman hastalar oluşturmakta olup vücut kütle indeksi(BKI) artışı ile birlikte hastalığın şiddeti artmaktadır.
✓ Uyku Apnesi Sendromlu hastalarda horlama, gece uykuda nefes kesilmesi, sabah uyandığında baş ağrısı, gün boyunca uyuklama yakınmaları bulunur. Hastalarda dikkat eksikliği ve iş performansında düşme gözlenir. Hastalarda aşırı kilo, santral obezite, boyun çevresinin kalın olması risk faktörlerindendir. Boyun çevresindeki yağ kalınlığı hava yolu obstrüksiyonunun artışına neden olmakta ve apne şiddeti artmaktadır.
✓ Erkeklerde 43 cm, kadında 38 cm’den fazla boyun çevresi Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu için önde gelen risk faktörüdür.
✓ Solunumda ortaya çıkan sorunlar bir yandan uyku kalitesini bozarken diğer yandan kardiyovasküler sistemde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Kardiyovasküler sonuçların başında gelen hipertansiyon ise prevalansı oldukça yüksek bir sorundur.
✓ ABD’de toplum bazlı prevelans çalışmasında klinikte görülen obez hastaların %50 – 77’sinde Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu saptandığı bildirilmiştir. Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu’lu olguların ise %70’inde obezite görülmektedir. Obez hastalarda tıbbi beslenme tedavisi sonucu oluşan ağırlık kaybı apne-hipopne indeksini azaltmaktadır. Böylece kilo kaybı tedavi yöntemlerinin etkisini arttırır.
✓ Hastalığın tedavisinde medikal ve cerrahi tedaviden önce kilo verilmesi, sedasyon yapıcı alkol ve sedatiflerin kullanılmaması ve sırt üstü pozisyonda yatılmaması gibi genel önlemler alınmalıdır.
✓ Uyumadan en az 2 saat önce alkol alınmamalıdır.
✓ Aynı şekilde sigara içilmesi de uyku apnesinin şiddetlenmesine neden olmaktadır.
✓ Günlük enerji alımının dengede tutulması,
✓ Zenginleştirilmiş CHO alımının azaltılması,
✓ Meyve, sebze ve baklagiller ile lif alımının arttırılması,
✓ Omega-3 yağ asitleri alımının arttırılması,
✓ Haftada en az 150 dakika fiziksel aktivite, kilo kontrolünde ve buna bağlı olarak da Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu’nun semptomlarının azalmasında etkilidir.
Yorum Yap