Günün büyük bir bölümünün oruçlu geçirildiği Ramazan’dan sonra gelen bayramda kilo almamak ve sağlığımızı korumak için ramazan bayramında beslenmemize dikkat etmemiz gerektiğini söylememiz gerekmiyordur heralde. Ama sorun değil, Ramazan bayramında beslenme önerilerini erkekse.com okuyucuları için diyetisyen Zehra İnan yazdı.
Beslenme alışkanlıklarımızın tümüyle değiştiği Ramazan ayının ardından, eski alışkanlıklara, düzenli beslenmeye geçme vakti geldi. Yaklaşık 17 saat süren açlığın ardından sadece 7 saat gibi kısa bir süre beslenmeye ayrıldı. Bu dönemde;
- Uzun süreli açlıklar ve beslenme sıklığının azalmasına bağlı olarak da metabolizma hızı düştü,
- Beslenme için kalan sürenin az olmasına bağlı olarak Ramazan döneminde su tüketimimiz azaldı,
- Birçoğumuz kabızlık, hazımsızlık, mide rahatsızlıkları vb. gibi sindirim sorunları yaşadık.
Ramazan ayının bitiminden sonra ise bu sorunları çözmeye yönelik beslenmeliyiz. Özellikle Ramazan ayının sıcak ve uzun günlerde yaşanmasından dolayı vücuttan kaybolan enerji ve sıvının bu dönem sonrasında yerine konulması gerekmektedir. Fakat;
- Ramazan ayında günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, kişiler bayramda öğün sayısının artması ve daha fazla yemek yeme istediğinden ötürü bazı sindirim sistemi rahatsızlıkları ile karşılaşabilirler.
- Geleneksel olarak bayramda ikram edilen şeker, çikolata ve hamur işleri (börek, baklava vb) gibi gıdalar kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek gıdalardır.
- Bu gıdaları bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir.
- Tüm bunları yaşamamak için beslenmede nelere dikkat etmeliyiz? Sorusunun yanıtını yazımızda bulabilirsiniz.
Ramazan Bayramında Beslenme Önerileri
- Ramazan öncesindeki beslenme düzenini yeniden oluşturmaya çalışılmalıdır.
Ramazanda öğün sayılarının azalması metabolizmayı yavaşlattığı için ramazan sonrasında tekrar az az ve sık sık beslenme düzenine geçilmelidir.
- Öğün sayısı artırılmalıdır.
2 öğün beslendiğimiz ramazan dönemi sonrasında yeniden 3 ana 3 ara öğün şeklinde 5-6 öğünlük sağlıklı beslenme düzeni oluşturulmalıdır.
- Güne mutlaka ılık bir su ile başlayıp, çok ağır olmayan bir kahvaltı ile bayramın ilk öğünü yapılmalıdır.
İster istemez gün içerisinde yapılacak kaçamaklar göz önünde bulundurulmalı ve en azından hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır.
- Her öğünde 4 besin grubundan(süt-yoğurt, et-baklagil,sebze-meyve,tahıl) yeterli ve dengeli bir tüketim yapılmalıdır.
Kızartma ve kavurma yöntemi ile pişirilen yemeklerden, hamur işlerinden, şekerli besinlerden uzak durulmalıdır. Aksi halde ramazan sonrası bir anda yemeğe yüklenmek mide ve bağırsak problemleri yaratabilir.
- Sofralarda beyaz ekmek yerine tam buğday, çavdar gibi lif içeriği yüksek ekmekler tercih edilmelidir.
- Tatlı tüketiminde daha hafif olan sütlü tatlılara yer verilmelidir.
Ülkemizde bayramların olmazsa olmazı niteliğinde olan tatlılarımız, fazla tüketim sonrası bizlere kilo fazlası olarak kalabilir. Bu nedenle illaki tatlı tüketimi yapılacaksa, ağır şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar, dondurma vb. tercih edilebilir. Unutmayın ki bir dilim baklava demek iki dilim ekmekten daha fazla kalori demektir.
- Sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır.
Ana öğünlerde sebze yemeği veya salata olarak, ara öğünlerde meyve olarak sağlıklı tercihler yapılmalıdır.
- Su tüketimi artırılmalıdır.
Ramazanda azalan su tüketimin artırılması, günde ortalama 2-2,5 litre su tüketimi yapılması gereklidir.
- Bu dönemde kilo alımını engellemek için günde 30-45 dakikalık tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.
- Yatmadan en az iki saat önce beslenmeye son verilmelidir.
- Özellikle diyabet, hipertansiyon, kolesterol vb. sorunu olan kişiler bayramda da diyetlerini aksatmamalı, kaçamak yapmamaya daha çok dikkat etmelidirler.
Sevgiyle, saygıyla, hoşgörüyle kucaklaştığımız mutlu, huzurlu ve hayırlı bayramlar dilerim…
Yorum Yap